- Abrul :Nisan ayı
- Abu :Bu
- Acuh :Azıcık
- Ağulanma: Zehirlenmek
- Ağuz: İneğin doğum sonrası ilk sütüyle yapılan yiyecek
- Ahbun: Hayvan gübresi
- Ahırı :Sonuçta
- Alaf :Ot, saman
- Aluç :Yabani dağ meyvesi
- Allasan :Allahını seversen anlamında yalvarma nidası
- Alıştırmak :Tutuştumak
- Allalem: Galiba, herhalde
- Anik: Ekşimemiş hamur
- Arustag :Tavan
- Atlet :Fanila
- Avara :Kasım ayı
- Ayahlaran :Ayaklarına kapanayım
- Ayam :Hava
- Baca: Evin tavanı
- Bardabaş: Boş gezen
- Balak:Ayı yavrusu
- Bana garer: Bana göre
- Behe, beye Vücuttaki iz, ben
- Bi tevür :Bir türlü
- Bügelek: Büyük sinek
- Bıldır :Geçmiş yıl
- Bibi :Hala
- Bitike:Bir parça
- Bicimcik :Bir parça
- Bipırtik :Bir parça
- Boynuk :Boynu eğri
- Burç :Ağacın ince dalları
- Buymak :Üşümek
- Besleme :Evlatlık
- Cavramak :Bir işi yapmak için gayret göstermek
- Cıgızlamak :Oyunbozanlık etmek
- Cimcik :Çimdik
- Cızlavut :Lastik ayakkabı biçimi
- Cağ: Örgü yapılan demir çubuk
- Ceğet :Eylül ayı
- Camuş :Manda
- Cıcık: Yeni
- Cecim :Bir çeşit kilim
- Cıbıl :Yoksul
- Cıbız :Kel
- Culluk :Hindi
- Cılbırı: Bir çeşit çorba
- Cıllıp :Fazla (yağ)
- Cılı: Zayıf
- Cırıt atmak :Koşarak uzaklaşmak
- Cimcikleme: Cimdik atma
- Cıt:Uç, kenar
- Cücük: Civciv
- Cıngıl: Çan
- Çalhama Ayran
- Çaput: Bez parçası
- Çar :Çarşaf
- Cırnak :Tırnak
- Çedene: Küçük kurut
- Çemiç: Dut meyvesi
- Cegert :Güz ekininin çimlenmesi
- Çemkürmek: Birine karşı gelmek
- Cılgar :Sulama suyununu tarlada serbest bırakılması
- Çiğit: Çekirdek
- Çimmek: Yıkanmak
- Çit :Yazma
- Darış :Geniş olmayan, dar olan
- Davun: Zehir
- Dadah :Çoçuk yemeği
- Dirgen: Yaba
- Davar: Koyun sürüsü
- Dehre: Küçük balta
- Dek :Şeker pancarı
- Densiz: Usulune göre davranmayan
- Deyha :İşte orada
- Deynek: Odun çubuk
- Dınmak :Koşmak gelmek
- Didmek: Karıştırmak, yünü gevşetip açmak
- Doluhmak: Ağlayacak duruma gelmek
- Düğlemek :İliklemek
- Düğe: Doğurmamış inek
- Eğiş :Hamur kesme aleti
- Ecük cücük: Çoluk çocuk bez
- Elbezi: Peçete olarak kullanılan
- Emice :Arkadaş, dost,amca
- Emelli :Güçlü, kuvvetli
- Erfene: Masrafları ortak paylaşılan ziyafet
- Eke :Çok bilen, çok konuşan
- Esvap: Çamaşır
- Evermek: Evlendirmek
- Eşgere :Aşık,aşikar
- Essah: Gerçek
- Fenikmek: Bağırarak yalvarma
- Farşa: Edepsiz kadın
- Ferik: Küçük tavuk
- Fınfirik :Çocuk oyuncağı. Topaç
- Fışkı :Hayvan gübresi
- Foturaf: Fotoğraf
- Fetir :Yufka
- Gabala: Götürü iş
- Gedek: Manda yavrusu
- Gaga :Çocuklar için kullanılan yiyecek
- Gejgere :Hayvan gübresi taşımaya yarayan tahta kasa
- Gaygana: Hamurdan yapılan bir ceşit yiyecek
- Gayhı :Kızak
- Gayış: Kemer
- Gayle: Dert, sıkıntı
- Gazel: Dökülen ağaç yaprakları
- Gıcır :Yeni
- Gıldik: Koyun, keçi gübresi
- Gırevi :Çiğ, kırağı
- Gızıllanma: Bir şeyi çok arzu etme
- Goldik: Kuyruğu kesilmiş hayvan
- Gor :Ata, cet
- Görem :Güya
- Gudu: Küçük çukur
- Gulk: Kuluçkaya yatan tavuk
- Günnükçü :Yevmiyeyle calışan
- Güzelcenem: Güzelce
- Gada: Büyük ağabey
- Garsuk :Karın etleri
- Gollik: kısa
- Gıgırt: Kancalı odun, omuzluk
- Gilevlemek: Bileylemek
- Gındırlamak: Yuvarlamak
- Gınıhmak: Arzulamak
- Gırgıt: Cimri
- Gızırik: Kızarmış
- Gıyılı: Tepsi
- Gobal: Değnek
- Gobça: Düğme
- Gocik:Mont
- Goç: Ekim ayı
- God:Ölçü birimi
- Gogles: Salyangoz
- Golot :Yağlı kete
- Goşgoz :Tarla yemişi
- Gorbagor :Sütü bozuk
- Gön: Deri
- Göresmek: Özlemek
- Gudik :Köpek yavrusu
- Gugul :Başlık, bere
- Gurut: Piramit şeklinde kurutulmuş yağurt
- Guzzik: Kambur
- Güğüm :Bakır su kabı
- Gumbuz :Yumruk
- Gücük: Şubat ayı
- Güllap :Menteşe
- Gavut: Unun kavrulmuş hali
- Gendüme: Dibekte dövülmüş buğday
- Gıdik: Oğlak
- Gıcıt :Küçük öküz arabası
- Gılla: Gelincik çiçeği
- Gıdılıç: Serçe parmağı
- Gavar: Su arkından tarlaya açılan ağız
- Gırnap: Küçük ip
- Ğasmuh: Ağaç kıymığı
- Ğılevlenmek: Bilemek
- Ğınıhmah: Şiddetle arzulamak
- Ğırçıllı: Püsküllü
- Ğırtıl: Otlak ücreti
- Ğurut: Yoğurt kurusu
- Ğavut: Kavrulmuş
- Hayf: Öç, intikam
- Halbuysam: Halbuki
- Harmutlamak: Ilık hale getirmek
- Halastar: Bakır kova
- Haltek: Gevşek
- Haşıl: Yerel bir yemek
- Haşa :Büyük çuval
- Hayat: Hol
- Harer :Çuva
- Helke :Kova
- Herk:Sürülmüş, ekilmemiş tarla
- Herslenmek: Kızıp bağırmak
- Hevlek :Tarlanın küçük parçalara ayrılması
- Hıdırgen :Yerinde duramayan
- Hışır :Kırık dökük
- Hırtlik: Bol, çok (boğaz)
- Hıllik: Eski
- Hızanlık etmek: Aç gözlülük etmek
- Hoho: Canavar, hortlak (çocok için)
- Horik :Baca
- Hotelek: Gırtlak çıkıntısı
- Hozan:Biçilmiş tarla
- Hök: Ağır
- Hörelenmek: Sinirlenip karşı gelmek
- Hökür hökür:Hüngür hüngür
- Hugul :Yığın
- Huşgi :Hayvan gübresinin kurutulmuş hali
- İçerlemek: Alınmak
- İki cannı :Gebe
- İşmar: İşaret
- İştik: İşte
- İg :Yün eğirme aleti
- İstikan: Çay bardağı
- İşik: Gömlek
- İt dirseği: Arpacık
- Kelgür :Süzgeç
- Kevyeni: Becerikli
- Kefter: Kötü, çirkin
- Kem: Çayır otundan yapılmış bağ
- Keşgem: Keşke
- Kırız: Kesilmiş, yolunmuş
- Kırtik: küçülmüş parça sabun
- Kip :Sağlam
- Kıskılamak: Köpekleri kapıştırmaya çalışmak
- Kınkız: Oyunda kazananın mağluba vurduğu yumruk.
- Kızırik :Çok yanmış
- Kiraz: Haziran
- Kurun: Hayvanların su içtiği, aynı zamanda tahıl yıkanan çeşme
- Kopçik :Sap kısım
- Köstüre :Bıçak, nacak gibi aletleri bileme taşı
- Koz :Kuzu barınağı
- Kurik :Tay
- Kurun: Çeşme önlerinde su ile dolu kanal
- Küt: Felç
- Kuz: Kuzey
- Külek: İçine yağ konulan tahta kap
- Kuşt: Şişlik
- Kahmut: Tarla yemişi
- Kal: Olgunlaşmamış
- Karakış: Aralık ayı
- Kavurga: Kavrulmuş buğday
- Kav :Kibirli, gururlu
- Katık: Ayran
- Kalik: Ayakkabı
- Kartol: Patates
- Kelem :Lahana
- Kersen: Kurut ezilen tahta leğen
- Kesilim :Güzelim
- Lülük: İbriklerin su akıtılan kısmı
- Löküz: Gazla yanan lamba
- Lepüstek :Yassı, düz
- Loğ: Bacalardaki toprağı sıkıştıran silindir taş
- Lığ: Sel ile gelen kum
- Mabeyn :Salon
- Mal: Büyük baş hayvanlar için kullanılır.
- Mangur: Hayvanların boynuna takılan ağaçtan yular
- Manzilik :İnce bulgur
- Masta: Büyük değnek
- May: Sığıra sesleniş
- Megel: Çapa yapılan alet
- Meşebe: Su kabı
- Medek :Manda
- Mıngır: Para
- Möhkem: Kip, sağlam
- Mozik: Erkek dana
- Merek: Samanlık
- Mertek :Kalın ve uzun ağaç
- Mıh: Çivi
- Miltan: Gömlek
- Motor: Traktör
- Musmar: Büyük çivi
- Nahır: Sürü
- Nacati: Necati
- Napisin: Neyapıyorsun
- Nastik: Lastik
- Nedisin: Nediyorsun
- Nira. Lira
- Nedisin: Neediyorsun
- Orak: ayı Ağustos
- Omaç: Fındıklı çorba
- Ot ayı: Temmuz
- Öğür: Hayvanların çiftleşme hareketi
- Öllemek: Çocuğu uyutmak
- Ötenneri: Geçmiş günlerde
- Parlım: Bari
- Part: Buğday yığını
- Periktirmek: Ürkütmek
- Peşkir: El havlusu
- Pir: Odun dalı
- Pisik: Kedi
- Pürçüklü: Havuç
- Pahar: Çeşme
- Partal :Abartı
- Parduç :Fırın sileceği
- Peke: Oturulan alçak kaldırım
- Pestik :Hizmetkar
- Peytambal: Tembel
- Pin: Kümes
- Poşa: Gezgin, göçmen
- Salahana :Başı boş, serseri
- Sınıhçı: Kırık-çıkık işiyle uğraşan
- Sıvarmak: Sulamak
- Siron :yufkadan yapılmış bir çeşit yemek
- Siyam :Karış
- Sahoyluk: Ahır süpürgesi
- Sırımak: Yorgan dikmek
- Sitil: Küçük yoğurt kabı
- Soyha :Kötü, işe yaramaz
- Suluğ :Eski evlerde yıkanılan yer
- Süpürtmek :Kovalamak
- Şıtanmak :Birisine güvenmek
- Şor :Çok tuzlu
- Söve :Kapı çerçevesi
- Sufat :Yüz, çehre
- Sürgüç: Yerleri silmeye yarayan bez
- Sütlü :Sütlaç
- Şoğurt :Salya
- Şoşartmak: Abartmak
- Tar :Tavuk tüneği
- Tekne :Hamu yoğrulan tahta kap
- Teşt :Leğen
- Tekmük :Tekme
- Terek: Raf
- Tentene: Dantel
- Tevür :Türlü
- Tırkıç: Çit kapısı
- Tize :Teyze
- Tump :Tarlaları ayıran tümsek
- Tezmek :Hayvanların sağa sola koşuşması
- Tike: Bir parça, azıcık
- Tuluk :Yayık
- Uçkur: Bel lastiği
- Uşak: Çocuk
- Üstencelik: Üstelik
- Yamsulamak: Taklit etmek
- Yeylik :Hafif
- Yıngırlama: Yuvarlama
- Yazı: Kır, arazi
- Yuha :Sığıra sesleniş
- Yöreme Değirmende biriken un kalıntısı
- Zaarki Demekki
- Zehlenmek: Alay etmek
- Zemheri: Ocak ayı
- Zırha :Kilit
- Zibil Çöp
GÜMÜŞHANE ŞİVESİ ALFABETİK SIRA
Etiketler:
EKSTRA SAYFALAR,
gumushane sivesi,
KELKİT GÜMÜŞHANE
Yorum Gönder